Müzik Terapi

Müzik Terapi Nedir?

Bilim dünyasında en geniş kabul gören tanımı ile müzik terapi; bireylerin sağlık ihtiyaçlarına göre belirlenen hedeflere yönelik klinik ve kanıta dayalı müzik aracılıklı uygulamaların -yasal olarak uygulama yapma yetkisi verilmiş bir müzik terapisti tarafından- terapötik bir ilişki içinde yürütüldüğü, tamamlayıcı ve geliştirici bir terapi sürecidir. Müzik terapi bireylerin fiziksel, duygusal, bilişsel ve psikososyal gereksinimlerini karşılamayı hedefleyen ve müziğin insan üzerindeki güçlü ve çok yönlü etkilerini belirli bilimsel ilkeler, kurallar ve yöntemler çerçevesinde kullanan bir uzmanlık alanıdır. Başka bir söyleyişle müzik terapi; çeşitli nedenlerle bozulmuş, kaybedilmiş ya da yeterince gelişmemiş olan işlev ve becerileri, disipline özgü bilimsel yöntemlerle geliştirmeye veya yeniden kazandırmaya dönük bir terapi ve rehabilitasyon sürecidir.

Müzik Terapi Nasıl Uygulanır?

Müzik terapi uygulamalarında temel araçlardan birisi olarak kullanılan müzik veya müziğin titreşim, ses, melodi, ritim, tempo gibi bileşenleri; hareket, duyu, algı, dikkat, bellek, dil, konuşma ve duygu durumu gibi psikomotor, bilişsel ve sosyal becerilerle ilgili işlemleri yöneten ve yürüten yürüten beyin sistemleriyle kolayca etkileşime girebilmektedir. Beyindeki işlevsel sinir şebekelerini uyarma, geliştirme ve destekleme gücünün yanı sıra müzik, kan basıncı, nabız, solunum, kas gerilim düzeyi ve hormon salınımı gibi fizyolojik parameterler üzerinde de düzenleyici etkilere sahiptir. Böylesine geniş etkileşimleri kapsayan müzik terapi uygulamalarında doğal olarak her bireye aynı şekilde uygulanan tek ve standart bir yöntem söz konusu değildir. Uygulamaların nasıl yapıldığını anlamayı kolaylaştırmak için, terapiye alınan bireyin sürece katılım biçiminden yola çıkılarak genel bir sınıflama yapılabilir. Buna göre müzik terapi uygulamaları aktif ve pasif olarak iki kategoriye ayrılabilir. Esas olarak, müzik terapi uygulamalarının çoğunda katılımcı terapi sürecinde müzik terapisti ile birlikte aktif olarak yer alır. Aktif müzik terapi yaklaşımında kişinin müzik terapisti öncülüğünde bir enstrüman (örneğin vurmalı bir çalgı) kullanarak, doğaçlama yaparak, müzik-şarkı oluşturarak, yapılandırılmış müzikli oyunlar oynayarak ve geri-bildirimleriyle seansların analizine katkıda bulunarak sürecin içinde yer aldığı, geniş bir yelpaze oluşturan çok çeşitli yöntemler kullanılır. Bu bağlamda müzik terapi, terapistin pasif durumdaki kişiye uyguladığı değil; onunla birlikte, terapötik bir ilişki içinde aktif olarak gerçekleştirdiği bir terapi sürecidir.

Pasif müzik terapi uygulamalarında da yöntem aslında sadece kişiye müzik dinletmekten ibaret değildir. Dinletilecek müzik seçilirken veya gerektiğinde özel olarak bestelenirken terapiye alınacak bireyin sorunlarını, gereksinimlerini, fiziksel, sosyal ve psikolojik durumunu, geçmiş müzik beğenilerini-deneyimlerini göz önünde bulundurmak, uygulama sürecini ayrıntılı olarak plânlamak, terapi aşamalarında ve terapi sonunda kişinin müzikle etkileşim biçimini ve içeriğini değerlendirmek, terapinin etkinliğini olçmek gibi gereklilikler burada da söz konusudur.

Müzik Terapiden Kimler Yararlanabilir?

Müzik terapi, dünyanın birçok ülkesinde her yaştan, her kültürden, her ırktan insanlara ehliyetli müzik terapistleri tarafından uygulanabilen etkili ve terapötik bir yaklaşımdır. Gerek normal, gerekse her türlü gelişimsel veya sonradan oluşmuş işlevsel yetersizlikleri olan bireyler/gruplar/topluluklar bu terapiden güvenle yararlanabilir. Günümüz dünyasında giderek önem kazanan “Bütüncül Sağlık” anlayışına göre birey artık sadece bazı hastalık/bozukluk belirtileri ile sınırlı bir düzeyde değil, sağlığını ilgilendiren diğer bütün özellikleri ile birlikte ele alınmaktadır. Müzik terapi uygulamaları da bu bütüncül anlayışla, başta Otizm Spektrum Bozukluğu olmak üzere Özgül Öğrenme Bozukluğu-Disleksi ve diğer nörogelişimsel bozukluklarda, hemen her türlü fiziksel, ruhsal, bilişsel soruna yönelik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarında uyumu artırıcı ve rehabilitasyon süreçlerini destekleyici bir role sahiptir. İnme (felç), Parkinson hastalığı, Alzheimer hastalığı, Dil-Konuşma Bozuklukları, Multipl Skleroz gibi kronik nörolojik hastalıklarda; akut ve kronik ağrılı durumlarda; travma sonrası stres sendromu, anksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik sorunlarda ve diğer birçok motor, duysal ve bilişsel bozuklukların rehabilitasyonunda müzik terapinin yararlı olduğunu ortaya koyan çok sayıda bilimsel araştırma mevcuttur. Yanık, yoğun bakım ve doğum ünitelerinde de operasyon öncesi kaygıyı, operasyon sonrasında ağrıyı azaltmak için müzik terapi uygulanabilir. Müzik terapinin destek sağladığı çok önemli bir hastalık grubu da kanserdir. Kanser hastalarında ortaya çıkan ağrı, kaygı, depresyon ve ilaç yan etkilerini azaltmada, sosyal ilişkileri geliştirme ve gündelik yaşama yeniden katılımda müzik terapi önemli katkılar sağlayabilir.

Müzik terapi nöroloji, psikiyatri, pediatri ve onkoloji başta olmak üzere hemen tüm klinik alanlar yanında, özel gereksinimli bireyleri topluma kazandırmaya yönelik remediasyon süreçlerinde, düzenli eğitim ve özel eğitim çalışmalarında ve Topluluk Müzik Terapisi (Community Music Therapy) uygulamalarıyla şirket çalışanları, meslek mensupları, öğrenci-gençlik grupları, sporcular, sağlıklı yaşlılar gibi belirli ortak özellikler taşıyan topluluklarda da tek başına ya da hayvan destekli terapilerle kombine edilerek etkili olan bir uygulama ve araştırma alanıdır.

Ancak müzik terapi, hastalık ve bozuklukları tek başına tedavi eden ya da ortadan kaldıran bir uygulama olarak görülmemelidir. Müzik Terapi alan bireyler, sürdürmekte oldukları tıbbi-cerrahi tedavileri, diğer rehabilitasyon uygulamalarını ya da özel eğitim çalışmalarını ilgili uzmanların onayını almadan asla bırakmamalıdır.

Müzik Terapi Zararlı Olabilir mi?

Herhangi bir ilaç veya madde kullanılmadığından, müzik terapi sağlığı tehdit edebilecek önemli bir risk oluşturmaz. Yine de bazı özel durumlarda, örneğin işitme güçlüğü çeken hastalarda, belirgin zihinsel-ruhsal bozukluğu veya madde bağımlılığı olan bireylerde dikkatli olunmalıdır.

Müzik Terapi Konusunda Doğru Bilenen Yanlışlar Nelerdir?

Yanlış: Müzik konusunda bilgi ve beceri sahibi, müzik eğitimi almış veya yetenekli bir müzisyen olan herkes müzik terapi yapabilir.

Doğru: Müzik terapi, sadece yasalar ve yönetmeliklerle öngörülen eğitimlerini tamamlamış ve yasal olarak uygulama yetkisi verilmiş müzik terapistleri tarafından yapılabilir. Diğer terapiler gibi müzik terapi de ancak doğru uygulandığı takdirde yararlı olmaktadır. Ülkemizde halihazırda geçerli olan yasal düzenlemelere göre müzik terapi, uygulamaya yetkili personel olarak onaylanmış sertifikalı tabip ve tabip gözetimindeki sağlık meslek mensupları ile en az lisans düzeyinde müzik eğitimi aldıktan sonra müzik terapi sertifikasyon programını tamamlamış uygulamaya yardımcı olan kişiler tarafından yapılabilmektedir.

Yanlış: Müzik terapi uygulanacak kişinin terapiden yararlanabilmesi için müzik bilgisine ve becerisine sahip olması gerekir.

Doğru: Müzik terapi uygulanacak kişinin müzik bilgisi, müzik eğitimi gibi özel donanımlara sahip olması gerekmez. Çok eski çağlardan beri insanlar, doğadaki ve günlük yaşantılarındaki ses ve ritim örüntülerinden oluşan müziklerle ile iç içe yaşamaktadır. Bu köklü birlikteliğin doğal bir sonucu olarak insan beyninde müzik işlemlerini yapan, müzik bileşenlerinden etkilenen ve tüm organ ve sistemlerle etkileşim içinde olan özel alanlar ve sinir şebekeleri gelişmiştir. Müzik-beyin ilişkilerini ele alan beyin görüntüleme araştırmaları, müzikle bu kadar köklü bağlantısı olan insan beyninin müzik dinleme, eşlik etme gibi basit müzik işlemlerini yaparken bile neredeyse tümüyle aktif olduğunu göstermekte ve beynimizin müziği anlamaya ve üretmeye doğuştan hazır olduğunu göstermektedir. Beynimizin bu özelliği, müzik terapinin ruhsal durumumuz, duygularımız, zihnimiz ve bedenimiz üzerinde oluşturacağı etkiler için de doğuştan gelen bir yapıya sahip olduğumuz, dolayısı ile müzikle etkileşime girmek için özel bir müzik bilgisine ihtiyaç duymadığımız anlamına gelir.

Yanlış: Belirli müzik türleri, belirli müzik tarzları ve belirli makamlar diğer tüm müziklerden daha fazla etkiye sahiptir.

Doğru: Bilinen tüm müzik türleri ve tarzları, kişi üzerinde etkili olacak olumlu değişimleri gerçekleştirmeye yönelik terapi süreçlerinde araç olarak kullanılabilir. Müzik terapisti, kişilerin müzikle yakınlık durumunu, müzik beğenilerini, müzik tercihlerini ve terapinin amacına uygun müzikal örüntüleri göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yapar. Terapi sürecinin bir parçası olarak kullanılacak müzikler ya da gerçekleştirilecek müzik aktiviteleri bu değerlendirmeye göre belirlenir.

Prof. Dr. Şükrü Torun

Nöroloji Uzmanı-Müzik Terapisti